Pomak Kavimleri

M.Ö 2. yy baslayip M.S 2. yy kadar devam eden Baltoslav kavimlerinin göcleri, ( POMACS ) lar ve göc tarihi, yerlestikleri yerler.

Büyük Rıs ırmaklarının denize döküldüğü yerde bulunan, Kuzey Avrupa ile Doğu Avrupa’nın yayılmacı büyük kırallıkları ve imparatorlukları arasına sıkışıp kalmış olan Baltık kavimleri, bu konumları nedeniyle güçlü komşularının iştahını çekti.
Baltic ( Baltik , Balto ) güney lehçeleri grubu Pumasit  ve ülkenin kuzey kesiminde, Kurzeme’de konuşulan cemayit.  Baltık dalına ait üç dil, kaybolana kadar birkaç yüzyıl konuşulmuştur. En yaygını tartışmasız Prusyaca’dır , Prusya – Slav  lehcesinin bir sivesi olan Pumasit slav dil grubuna yakinligi ile bilinir. Baltik kavimlerine karşı amansızca mücadele eden ve bölgede yasayan halklara nefes aldirmayan Töton Tarikatı Şövalyeleri –Alman (Germen) irkindandirlar - 1283’te ise bölgeyii bütünüyle fethettiler. Zorla Germenleştirme politikası ve yerel toplulukların imhası ile varlığını yitiren ve göc eden bu halk ile  bu dil 16. yüzyıl sonlarında kesin olarak kayboldu , yok oldu. Bu dilde yazılmış ve bize ulaşabilen belgeler iki dilde kaleme alınmış kateşizm ile 16. yüzyıla tarihlenen Prusyaca- slavca Baltoslav dilinin , Pumasit sivelerindedir.
Kuzey Halklarindan Wikinglerin , Germen ( Alman ) sovalyelerinin sürekli saldirilarina hedef olan onbir baltik kavmi büyük göce basladilar. Bu göcler 130 nesil 300 sene sürdü ,
Leipaja çevresinde bulunan tas tabletler , Doğu Baltık kıyıları kökenli kehribar kalıntılarının Yunanistan’da ve özellikle d Argolis’teki Mykenai Akropolü’nde bulunması bunun kanıtlarıdır.”

((  POM = Göc , Göcmen  ACS = Artarak, cogalarak , büyüyerek  POMACS  Türkce okunusu ( POMAK ) = artarak , cogalarak büyüyerek devam eden göcler, göcmenler..))

POMACS  larin Göc edecegi alanlar olarak Karpatların kuzeyinde, San, Kuzey Bug, Pripet, Berezina, Orta Dnieper ve Desna vadilerinin çevrelediği bir bölge olduğu ileri sürülür. POMACS  lar ,   Plinius, Tacitus ve Ptolemaios ile  Rodop daglari  agirlikli hedef bölgeler olarak belirlediler..

Göc eden Bu kavimler ( POMACS lar ) Avcılık, balıkçılık, göçebe hayvancılık, arıcılık ve bazen de gezici tarımcılıkla (darı) uğraşıyorlardı. Hukuk düzenleri kısas a kısas  ilkesine dayanıyordu. Ruhlara inanıyorlardı. M.Ö II. yy.da başlamış  M.S. II.  yy kadar devam etmis . olması gereken büyük göçler sonunda, Balto slav grupları birbirinden ayrıldı. Gotların (.IV. yy.lar) ve Hunların (V. yy.) boyunduruğundan kurtulduktan sonra Avarlar tarafından Tuna'dan da bazi POMACS kavimleri  uzaklaştırıldı ( VI. yy. sonu), İstep bölgesine girememeleri ve uzun bir süre orta asya kavimleri Türk boylarinin orduları tarafından kovalanmaları sebebiyle kuzeydoğuya doğru ilerleyerek Orta balkanlar , Rodop Daglari Yunanistan ile makedonya bölgelerinde 68 bin km karelik bir alanda yasamlarini sürdürdüler. POMACS kavimleri   günümüzde arastirilmamakta ve eriyip kaybolduklarina inanilmaktadir..
MİRVATSİLER , DRAGUVİTİLER SMOLYANİLER .. Kimlerdir Neyin nesidir Bu kavimler? . Hiç duyan varmı bu kabile isimlerini ?

 Hey Pomak
İşte dünya, -işte sen- işte toprak
Beş ayrı ülkenin rüzgârlı dallarında
Savrulup duruyorsun yaprak yaprak.

Dağların ,  Ateşin , Güneşin Halkı POMAKLAR

Bir yanda Balkan Dağlarında Tanrılara ok atarak saldıran saf , inatçı  ve öfkeli halklar .. Bir yanda atalarını Osmanlı Saraylarında arayanlar. Derlememize bir oradan bir buradan karsılaştırmalarla devam edelim.. zincirin halkalarını tek tek oluşturmak için bu gerekli biraz kafa karıştırıcı gibi görünsede derinlemesine inceleyenler , aslında bir bilinmez bulmacının ipuçlarını görünür bir şekilde bulacaklar..
TRAKLAR
    Traklar´ın yaşadığı bölge bugünkü Bulgaristan´ın tamamı ile Türkiye Trakya´sı ve Yunanistan´da kalan Batı Trakya olarak bilinmektedir. Trakya´nın coğrafi özelliklere bağlı olarak oluşan doğu sınırı Karadeniz, İstanbul Boğazı, Marmara Denizi, kuzeyde Tuna nehri, güneyde Ege Denizidir. Trakya tarihi-coğrafyası üzerinde çalışan araştırmacıların bir kısmı batı sınırı olarak Axios (=Vardar) nehrini kabul ederken diğerleri ile Strymon (=Struma) nehrini diğer bir kısmı da Nestos (= Mesta) nehrini kabul etmektedir. Traklar Ege Denizinin kuzeyindeki adalara da ulaşabilmiş oldukları sanılmaktadır. Ayrıca Batı ve Güney Makedonya´ya da yerleştikleri bilinmektedir. Tuna nehrinin kuzeyinde bulunan bugünkü Romanya topraklarında Karpatlara kadar olan bölgede Trak kabilelerinin izlerine rastlanmaktadır. Bunun yanısıra Anadolu´nun kuzeybatısında oturan Bithyn´ler ve İç Batı Anadolu'da yerleşerek daha sonra İç Anadolu'nun kuzeyine doğru yayılan Frig'ler de Trak kökenli halk grupları olup Trakya ve Bithynia bölgesinde antik devirde yaşayan yerel boyların isimleri ile Trakya bölgesinde yaşayan kabilelerin isimleridir.. Anladigimiz kadari ile o dönemde Kabileler ve halklar Toplamina Traklar deniyordu .. yani Traklar etnik bir özellige sahip bir klan ve boy değil , Halklar ve kabilelerin genel toplam adlandırması idi..
Traklar’dan kalan özel isimler, yer adları, tanrı adları ve çok kısa bir metin onların dillerinin Satem gurubuna girdiğini ve Illirce ile birlikte, Slave ve Balto-Slav dilleriyle ilişkili olduğunu göstermektedir. Ölülerini yakmaları sebebiyle fazla bir biyolojik malzeme bulunmamasına rağmen eldeki çok az iskelet örneğiyle birlikte, eski Yunanlılar’ın kayıtları ve sanat eserleri üzerindeki tasvirler bize renkli gözlü ve beyaz tenli Avrupalıları göstermektedir. Genel olarak Dinarik ve Dinaro-Balto Nordik bir ırkın varlığı söz konusudur. 
( derleme kaynagi …

SMOLYANİLER: 5-6. yüzyılda, Mesta (Nestos-Karasu) vadisi ve Rodoplar’a yerleşmiş BaltovSlav kabilesi. Kuzeyde yerleşerek sentezlenmeye başlayan Bulgar toplumunun uzun süre dışında kalmışlardır. 9. yüzyıla kadar otonom güçler olarak Bizans için önemli bir sorun oluşturduğu belirtiliyor. 830’lardan sonra (Çar Boris ve Persiyan dönemleri) Bizansa karşı Bulgarlardan yardım isterler. Kurulan ittifak sonucunda Bulgar güçleri tarihlerinde ilk kez Akdeniz kıyılarına (Kavala yakınlarındaki Filippe’ye kadar) iner. Smolyaniler bundan sonra Bulgar devletinin bir parçası olarak kabul edilirler. Ancak Rodoplar’daki otonom yaşamlarına devam ederler. Smolyani’lerin Rodoplardaki otonom konumu ve oluşumundan yaklaşık 2 asır sonra Bulgar toplumu içinde değerlendirilmeye başlanması dikkat çeken bir olgudur. Yaşama alanları günümüzde Bulgaristan (Katrancı) Pomakları olarak adlandırılan kesimin yaşama alanlarıyla örtüşür. Bu topluluğun günümüze kadar taşıdığı “asi” karakteriyle (93 harbinde (1878) de Rusları bölgeye sokmayıp Pomak Timras Cumhuriyetini kurmuşlardı.) Bizans ve Bulgar otoritesini yaşama bölgesine yaklaştırmamış olması, kuzeyden gelip bölgeye hakim oluşları esnasında yerli trak nüfusun önemli bir bölümünü Rodoplar’ın güney eteklerine sürdüklerini düşündürmektedir.

MİRVATSİLER: Smolyani’lere komşu küçük bir Slav kabilesidir. Drama çevresindeki arazide konumlanmış ve Smolyanilerin itmesiyle bölgede yoğunlaşan Trak nüfusla kaynaşmışlardır. Yaşama alanları uzun süre Draguviti ve Smolyanilerin çekişmelerine sahne olan tampon bölgeyi oluşturur. Bu nedenle bir miktar Draguviti ve Smolyani unsurun da aralarına katılarak eridiği düşünülebilir. Günümüzde dil dışında Mirvatsi kültürüne ilişkin izlerin azlığı yaşanan bu yoğun karışımlarla alakalı olmalıdır.

DRAGUVİTİLER: Vardar (Makedonya) civarında yerleşen bu; kabile; göç sürecinde bölgedeki konumları stabilleşmeden önce Smolyani’lerle giriştikleri arazi çekişmeleriyle öne çıkar. Bu çatışmalarda Smolyaniler yakın görünen Mirvatsi’ler gibi Draguvitilerin de Berizitilerle birlikte hareketleri dikkat çeker. Makedon Pomakları (Torbeşiler) bir kenara bırakılırsa Pomak oluşumundaki izleri bu çatışmalardan arta kalanlardan ibaret gibi görünüyor.

http://pomakcaogreniyorum.blogspot.de/
 Konumuz açısından önemli olan ve Namitok’un da üzerinde durduğu Ege-Kafkasya-Mezopotamya-Orta Asya-Balkanlar  bağlantısı ile ilgili olarak ilginç öngörülerde bulunmakta ve tersinden bir kültürleşme örneğini savunmaktadır. Ona göre, Orta-Asya bölgesi alfabe dahil bir çok veriyi Ege ve balkan bölgesindeki Luvi kültüründen almıştır ve nitekim Therakes-Frig ve Luvi runik alfabesi ile Orhun yazıtlarındaki runik yazı hemen hemen aynıdır. Bu bölgeler arasında yani Orta-Asya-Hind-İran ve Soğdia ülkeleriyle ilgili Umar şunları yazmıştır:

“Tarihsel adlar üzerine yaptığımız inceleme sırasında, birçok kez, Luvi diliyle, ilk Hind-İran dillerinin yakın hısımlığını kanıtlayan örneklerle karşılaştık.5 Nice kez Anadolulu bir adın tıpa tıp aynı ya da benzeri İran, Hindistan, Afganistan, bugünkü Batı Türkistan , Pakistan ülkelerinde karşımıza çıktı. Bu durumda Bilincli bir tarih saptirmacasi  ile Pomakları ve Balto slav kavimlerini  Kafkasya üzerinden olan Kuzey göçlerine bağlama ilintisi sadece komik bir kurgudan öteye gidemiyor.. o dönemin araştırmacaları tarihçileri dahil bölgede yaşayan halklar ile Kuzey göçleri arasında tek bağı kalıcı yerleşim olarak değil bir yol güzergahı olarak belirliyorlar.  Recep Memiş Üstadımızın araştırmalarına ve Baltoslav Halklar üzerindeki degerlendirmelerinede hak vermemek elde değil.. Yönledirme ve yorum yapmak bize düşmez.. çünkü Bu bir köprüdür.. altından cok sular akar..  
Kaynaklar : - İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - EDEBİYAT FAKÜLTESİ GÜNEYDOĞU AVRUPA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ Tez arsivi .. -  Pomak Eu sitesi  Recep Memis,.-  - Viyana Üniversitesinden Dr. Franz Hancar 1943 yılında düzenlenen III. Türk Dünyası Kongresine sunduğu araştırma belgeleri.. - Zeki Velidi Togan’ın çalışmaları olan Luvi-Pelasg halkı kültürü ve dili
http://pomatsite.blogspot.de/

Bizi  Facede sosyal Medyada Takip edin.Pomaklar hakkinda her seyden an itibari ile  Haberiniz olsun ..  Pomakbülteni Haber Portalı.

https://www.facebook.com/groups/312369708876495/